Tarih: Ağustos 06, 2025 Yazar: Yorum: 0 yorum

Çakma Flanör

 


Üniversite yıllarımdaydım. Her yere yürüyerek gidiyordum. Avcı toplayıcı ilk insanlar gibiydim. Tek ulaşım aracım ayaklarımdı. Neden her yere yürüyerek gittiğimi hatırlamıyorum. Param mı yoktu? Yoksa yürümeyi mi seviyordum? Tam da bilmiyorum. Ama sürekli yürüdüğümü açıkça hatırlıyorum. Zaten benim o yıllarımda henüz ne Ankaray ne de Metro vardı. Kalabalık otobüsler, dar koltuklu dolmuşlar vardı. Ama ben Ankara’ yı tanımak istiyordum. Bir şehir ancak böyle tanınır, hissedilirdi. Yürüyerek. Aynı Lise yıllarımda İzmir’ de yaptığım gibi. Şimdi sıra Ankara’ daydı.

Billur Sokak’ ta oturduğum zamanlarda, yürüyerek Bahçelievler’ e, oradan Kızılay’ a daha sonrasında Tunalı’ ya sonrasında da gerisin geriye eve gelirdim. Ankara ‘nın sahte flanörüydüm. (Fr. flâneur)  Amaçsızdım, şehri geziyordum, gözlemliyordum ve zamana bağlı değildim. Ama gerçek bir flanör de değildim. O bambaşka bir şey. Şehrin derinliklerine inmek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Şehre yabancıydım. Yeni gelmiştim. Ankara’ ya aşık da değildim. Dedim ya çakma flanördüm.


Önder Güngör / Ankara / 06 Ağustos 2025

Not: Görsel copilot kullanılarak yapay olarak oluşturulmuştur.

Wikipedia' da flanör tanımı:

Flanör (Fr. flâneur), 'aylak kent gezgini' anlamında kullanılan Fransızca kökenli kelime. Bu sözcük belirli bir karakteri yansıtır. Şehirde koşturan, çalışan diğer insanların aksine flanör, sakince sokakları dolaşır, gözlem yapar ve düşünür. Kalabalıklar içinde yalnız bir şekilde gezer. Herhangi bir amacı yoktur.




0 Yorum:

Yorum Gönder